31 Ağustos 2010 Salı

Bir saksı çiçeğinden..


'Oysa ailesinin kanatları altında yaşayan çocuklardanda,gezip eve geç kalan kızlardanda,kocasına kapris yapan kadınlardanda bir eksiğim yok' dedi..

Haklıydı...Evde kimse yoktu, yere uzanmış,ayaklarını kanepeye uzatmış tepe taklak bana bakıyordu.

Galiba benimle konuşuyordu bu kız!Cevap vermeyeceğimi bilsede,onu anladıgımı biliyordu.

İşte korktugum oldu 'sen konuşsan bari' dedi bana, hiç iyi görünmüyor..Günlerdir sabahlara kadar gezinip duruyor evin içinde,bana bile eskisi gibi bakmıyor.Halbuki tek çiçeğiyim onun ben.
Konuşuyorum aslında ama duymuyor beni..Onu çok sevdiğimi bilmiyor,yalnızım deyip duruyor işte kendince!Haklı aslında, kapısını ne zamandır çalan yok, dışarıya çıktığı yok,şen şakrak şarkı söylediği,evi temizlediği görülmüyor epeydir.Saçınıda saçma sapan boyadı,kaldı öyle.Kendimi düşünmüyorum,buracıkta solup gidebilirim,onun bana verdiği sevgi herşeye değer!Ama düşünmeli hayatımızı,evimizi...
Gözlerini dikmiş bana bakarken 'siz çiçekler yürümüyor,konuşmuyor,sevişmiyorsunuz, ama insanlardan mutlusunuzdur,hem ben sizden kirada almıyorum' dedi ve hıçkırıklara boguldu yine.

Keşke bir mucize olsa, ayağa kalkıp şarkılar söyleyip ,çılgınca dans etse yine..Bende izlesem.
Beni sularken 'canım benim,bugun ne de güzelsin,biricik çiçeğim' diyebilse.
Hayır!hayır burada benimle ağla,bak sana eşlik ediyorum,yatagına gidip kapanma iç dünyana!Benimle konuş be kızım gitme..desemde faydasız.Duyamıyor,ama beni seviyor biliyorum.

Yakında çiçek açacağım,bu onu hep mutlu ederdi...Umarım yine gülümser.


Hiç yorum yok: