kalbin bir taşa denk geldi belki,
korkumuz ; darbenin eseri.
yalnızlaştırdılar bizi,
vura vura..yada yanıltarak.
olsun,
bak buradasın,
bazen telefonun ucunda.
taş bile gülüyorsa,
biz neden çimlere yayılıp şarap içmeyelim ki?
bizim yüreğimize yağmur yetiyor,
birbirimize sığınalım mı?
her yağan yaz yağmuru değil..

f.t.

Yine derinlere düştüm,
Düşündüm..
Soğuk birami yudumlarken,
Kalabalık içinde yalnızken,
Yapayalnızken düşündüm..
Sıradan bir hayatı mı özlüyordum?
Sıradanın altında bir hayat yaşamak;
Nasıl oldugunu bir ben biliyormuşum gibi.
Çünkü o kadın kahkaha atıyor,
Uzun saçlı adam ise tavla.
Ben yazıyorum,
Boş bir kağıda karalar gibi,
Hayalsizliğimi..

İstediğim tek şey;
Artık neyi istediğimi bilmek..
Yorgunluguma bir göl kıyısı yetmiyor,
Gölleri içsem nafile.

Herkes bir şekilde ölüyor mezarlığımda,
Birini de gözlerine bakıp dürüstçe öldürsem..

F.T.

oynadığın rollere,heryerde farklı biri olmana,nabza göre şerbetine hiç ilgi duymuyorum.çünkü o sen değilsin ki..başkalarının hayatını, başka başka kişiliklerinle yaşıyorsun, aksine acıyorum..tıpkı bir kukla gibi.
'kendim' olmayı seçtiğimde hayatın sunduğu hediye paketini açıyorum ve bilsen ne çıkıyor içinden;
-huzur ve bir kukla gösterisine ücretsiz bilet.
f.t.

Kedim sevgi istiyor,
Yetmiyorum kimseye yetmiyorum,
Canımdan çok sevdiğimi söyleyip,
Canımı hiç sevmiyorum..
Alıp gittiklerinizin artık peşine düşmüyorum,
Yaralarımdan anason kokusu yükseliyor,
Uçan balona özeniyorum,
Gidemiyorum hiçbiryere gidemiyorum!
Yaprakları dökülmüş bir ağaca sığınmış serçe gibi,
Saklanabildiğimi sanıyorum,
Ama heryerden görünüyorum,
Yaralarım,kanamalarımla birlikte..
Rezilliğinizi seyrediyorum.
F.T.