25 Aralık 2011 Pazar

birinin eveti
güzel kılabilirdi geceyi,
yastıgım ıslandı kirpiklerimden sonra,
ve teşekkür ederim sana,
her insan yalnızdır'ı daha iyi öğrettin bana
kanatarak acıtarak her ne b*ksa öğrettin ya!
bu yeter bana,
ve baba!
sen ,ertelenip iteklenen minyon bir piç bıraktın arkanda,
övünür müsün bilmem ama..
anason kokuyorum.

14 Kasım 2011 Pazartesi

Gidenler

Babam gibiydi bu ülke,
O evden gidiyordu terkedip,
Ülkemiz ise elden..,




13 Kasım 2011 Pazar

çocuk denecek yaşlardaydım..
bir büyüğüm bana 'sana birşey katmayacak,güçsüz,saçma sapan insanlarla arkadaşlık etme,arkadaşların senden güçlü olsun' gibi birşeyler söylemişti.
O anda çok üzülmüştüm,bu insancıl değildi bana göre.Hemen o güçsüzün yerine kendimi koymuştum,ve güçsüz olursam,kimseye birşey katmazsam benimle arkadaş olmazlar diye düşünmüştüm.Fakat onu söyleyen kişinin bir gün güçsüz ve kimsesiz kalabileceği aklına gelmemişti...
Hiçbirşey değilim belki ama o zamanlardan beri çok güçlü bir empati duygusuna sahibim.Allah herkese nasip etsin.Başkalarının yerine koyun kendinizi,empati kurun..Onları daha iyi anlayacaksınız..Ve belki birgün O'nun durumuna düşebileceğinizi aklınızdan çıkarmayın.

29 Ekim 2011 Cumartesi

'mış' gibi yapmakta çogu zaman yakıtıdır umutsuz çabaların üstelik ucuzdur da...
bir de içilen birşeydir yatıştırıcı,omuzlardan beklenmez.

yüksek yüksek tepelerden

Anlatmak çok güç;
Buradan baktığımda
Komik görünüyorsunuz canlılar,
İtişip kakışmaya ne luzum
Hepinize aşk var hepinize şarap
Haksızlık yapmayın birbirinize
Bakın hepinize yeter bu kadar acı
Sırayı bozmayın...



24 Ekim 2011 Pazartesi

Seni kıskandırıp,uykunu kaçıracak,tadımızı bozacak birşey yapmadım..yapamam.
Haklıymış eskiler! onları yeterince sevmemişim.
Benim kaybetmekten korktugum sadece sensin!
Belki büyümüşsündür demiştin..
Büyüdüğümden emin değilim,
Sevgim kadar!


17 Ekim 2011 Pazartesi

Bana bağımlı olma.Ben uyuşturucu değilim, ben en sevdiğin yemek de değilim.Ama bana bağlı ol.Özgürlük hakkın varken, bağımsız olabilmek avuçlarında duruyorken, sırf beni sevdiğin için bağlı ol.

16 Ekim 2011 Pazar

Islaklık

Kasvet dolu bir gün..
Tam altmış beş saattir evden hiç çıkmadım.
Artık duşta ağlıyorum.
Hem beden hem ruh temizliği gibi..
Suyun bedenime çarpışını izliyorum öylece,
Delirmiş olmak değil mesele,
Bunu zaten biliyorduk.
Özleyeceğimi düşündüm,
Bir daha suyu bedenimde hissedememek..
Yani ölmek,
Ne garip olurdu.
Ölümden korkmak değil,
Korkunun faydası yok.

11 Ekim 2011 Salı

Bir ihtimal

ya yalansa...işte bu ihtimal tutunduğum o tek dalı kırarsa ;ağacı kökünden söker,umut bahçemi ateşe veririm..sevgi kelebeklerini kovarım,aşk çiçeklerini arseniğe boğarım su yerine..topraktan bir yatak yaparım kendime de,yıldızların altında uyurum diri diri!kim bilir üzerimi örtersin belki...
Funda

9 Ekim 2011 Pazar

Biraz daha..

En acılı ölümleri diliyorum tanrıdan , içtiğim sigaraları söndürürken tenimde , ellerinin değdiği yerlerde.Biraz daha batırıyorum yıldızları kalbime , biraz daha canım yansın diye , biraz daha öleyim diye.


Batuhan Dedde // Cehennem Tiradı

4 Ekim 2011 Salı

Hoş(t)çakal

Bana tercih ettiklerin seni darmadağın ettiğinde
omzum olmayacak ; ağladığın ..
Sana söyledğim son sözde içten içe haykırmıştım aslında
'Hoşçakal' demiştim
'Hoşt çakal' demek de zor değilken...
Hoş kal, ben loş bir odanın ortasında seni yazarken
Sen git olduğunca uzağa, o çok istediklerin senden bıkarken..

2 Ekim 2011 Pazar

Beyaz olmasın şal

İçe kapanık demişlerdi çocukluguma,
Çünkü sevmezdim boş konuşmaları.
Kötülükleri sundular kadınlığıma..
Zaten beyaz da sevmezdim,
Pekala mor da giyinebilirdi gereksiz düğün günlerinde.
Panjur olmak zorunda da değildi evlerde,
Ve ben pembe bir canavar hayal ettim,
İntikamımı alıp,
Yerden yere vuran üç beş adamı..
Stabil olmayı bende istemiştim.
Olmadı..
Kırmızı bir ruj yeterliydi,
Tetiklemeye içimdeki yaramazı,
Ve ben o tetiği çekmeye hep hazırdım..
Şeytan dolduramadı.
Ama şarkılar söyledi,
Ritmine kapıldım,
Alkış tutup,anason kokladım,
Hayallerime ulu orta sızdım,çıplaktım..
Bazı geceler..
Birçok geceler..
Ne farkeder.
Lütfen şimdi bir yuvam olsun,
Anason koksun,
Al işte sana beyaz!
Yaprak sarma bilmem ama,
Tütün sarar,
Kurarım çilingiri ortaya..
Radyoda 'Müzeyyen abla',
Sağlığımıza,şerefimize veya hiçbirşeye!
Vur kadehi,
Çakır keyf gülüşlerimi,
Sarıp sarmala...
Duymuyor musun?
Hayır ya lütfen bir babam olsun!
İçimdeki yaramazı sustursun..
Sanki soğudu biraz hava,
Şimdi bir şal lazım bana..
Beyaz olmasın.

22 Eylül 2011 Perşembe

Boşver

Bosversene aşık olmayalım biz. Konsere gidelim, maça gidip küfredelim, kumsalda uzanalım, gece de yıldızlara falan bakabiliriz. Bisikletle gezerken yagmur yagsın mesela sırılsıklam olalım, balık tutalım. Bosver asık olmayalım biz. Ask korkutucu beraber eglenelim en iyisi. Ama sen hep benimle uyu...

Bana ne yaptın


sen bana ne yaptıgını biliyor musun?
nasıl içimi sızlattıgını,
geceye saklandıgımı biliyor musun?
yastık altına ağlamaları,
karanlığa özlemini,
kimsesizliğime yalnızlık adını,
herşeyi değiştirdim görüyor musun?
büyüleyici bir güzelliği var,
sarhoş olup kendinden geçmenin,
boğazımda düğümlenen şeylerin,
cazibesi var sende..
ben yaptım bunları,
birde boşvermişlik peydahladım,
nur topu gibi kadınlıgıma..

21 Eylül 2011 Çarşamba

Anasonla karıştırsana..

Başkalarının masasında meze olmaktansa,bırak su olayım senin masanda..Zaten sek içmezsin rakıyı nasılsa..

3 Eylül 2011 Cumartesi

Öküz..

İstediğin kadar yırtın kendini anlatmak için, karşındaki trenden gözünü alamıyorsa,sende tren olamıyorsan yapacak bişey yok..

F.T.

2 Eylül 2011 Cuma

Molasız...

Sürekli kaçıştayım..fakat tıkanmaya başladım ve ayaklarım dolanıyor birbirine..normal karşılıyorum,yıllarca süren bir maraton,arkamda kötücülük oynayanlar,yanımda çelme takmaya her daim hazır olanlar..ve parmaklarım biraz mürekkep,biraz tütün.Mola vakti bir türlü gelmiyor.Çekilecek acım var biraz, imkansız kod adlı aşk terörünün eline düşmüşlüğüm..Bir köşeye çekilip bunalımı beslemem gerek ve bu yaraların pansumana ihtiyacı var..
Pardon! acil servis ne tarafta?

Funda

23 Ağustos 2011 Salı

The End

Bir kadın sizinle delice tartışabiliyorsa, sevinin çünkü susmuş bir kadın için bitmişsiniz demektir...

21 Ağustos 2011 Pazar

Aslında..


Kimsesiz değildim oysa,
Umut bağladığım adamlar salt kalmıyordu satırlarda...
Öksürdüğü sürece vardı babam.
Duyabildiğim en zararsız sesi oydu
ve birkaç lanet şişe onu kahramanlıktan alı-koyuyordu,
Bizleri de kahrın kucağına..
O istiyordu böyle olmasını
Belki de o istiyordu yaşla dolmasını gözlerin
Ona da umut bağlıyor, inanıyordum her seferinde,
Hayatıma nüfuz eden her adam gibi,
O da sadakatten bihaber, salıyordu beni en kör kuyuya.

Bilmem kaçıncı boyut

-Ben hastayım..

-Etrafında çok doktor var iyileştirirler seni..

-Peki hayat bir hastane diyelim,Onlar doktor.Ya sen?

-Bende senin gibi bir hastayım.Ben Senim.

-(Sessizlik)

Trafiğe kapalı..


Hayatı dagınık yaşamak,
aşkla,zevkle,özgür yaşamak bir bedel ödetir biliyorum ihtiyarlıkta..
Faydası olmaz,bugün özgür,deli dolu olmanın yarınlara.
Olsun çok yaşadım nasılsa,diyemez insan.
İşte bu sebeple,bir yerde durmalı biliyorum.
Ama ben frenleyemiyorum,sen durdursana şu hız tutkunlarını!
Bizi durdursana..
Yaşlanıyorum.

Bendim..

Kördünüz! Yalnızlığım avuclarınıza konan bi parıltıdan ibaret olup, farkedilmesi zor değildi,
Ruhum çamur da koksa izi kalmaması için uğraştım inanın!
Sağırlaştınız!
Oysa ben en can alıcı nefesimle mırıldandım;
'Uzan' çağrılarıyla her birinize...
Debelendim, bendim o usanmayan
Sakat mıydınız?

TAT BIRAKMADINIZ

20 Şubat 2011 Pazar

Ev hapsi


Şimdi,
Daha farklı bir hayat bekliyor beni,
Yeniden açtıgım sayfalar hep kirlendi,
Daha güvensiz bir hayat bekliyor beni,
Daha yalnız,
Daha yorgun,
Daha korkunç,
Daha mutsuz...
Güçlü olmak zorundayım,
Yitirdiklerime bakmıyorum artık dönüpte,
Ayakta kalıp,direnmek zorundayım.
Aşksız,sevgisiz,kimsesiz kalmalıyım,
Belki bir süre eve kapanmalıyım.
Daha çok kitap almalıyım.
Gün gelir okurum,
Bulunsun evde..
Daha çok uykusuz kalmalıyım,
Ağlamalıyım,
Birşeyler kırıp parçalamalıyım.
Ama kesinlikle kimseye ulaşmamalı,
Hiçbir ses duymamalıyım.
Güçlü olmalıyım,
Daha güvensiz bir hayat bekliyor beni,
Daha kimsesiz.
Susmalıyım.

19 Şubat 2011 Cumartesi

Büyüdüm....

Erken boşalmanın,
Erken bosanmaya sebebiyet verdiği bir ülkede yaşamak zor olsa gerek
Erken ergen oluşumdan bilirm
Annem herşeyi anlattı erkenden.
Geceleri epeyce erken yatardım..
Sigaraya çok erken başladım
Erken büyüdüm senin anlayacağın.
Hayatıma, yaşları pekte erken olmayan,
Saçma sapan adamlar girdi erkenden.
Büyüdüm,
Mecburiyetlerim büyüdü
Kavgalarım büyüdü
Aldanışlarım ve aldatışlarım epeyce büyüdü.

10 Şubat 2011 Perşembe

Öküz hikayesi


Köyümüze sadece bir defa gitmiştim,çocukken..8 yaşlarında falan..
Bir haftalık süre sonrasında doğaya,hayvanlara alışmaya başlamıştım.
Aşırı duygulsaldım o zamanlarda da.Ve hayvanlarla özelliklede yavru bir dana ile konuşurdum.Severken,ona İstanbul'dan bahseder,annemi özlediğimi söylerdim.
Bir gün çok sıkıldım.Çünkü hiç bir tepki alamıyordum.Evet onu seviyordum,çok şirindi bana göre ama bana insan lazımdı..Öküz değil.(Tıpkı eski sevgilim gibi)

2 Şubat 2011 Çarşamba

Evet, rezil bir yaşamım var, lağım çukurundaki yalnız bir fareyim ve bütün kötü kokular benim. Ancak mutluyum. Seviyorum şu hayatın serseri tavırlarını, katil bakışlarını...//Dedde.

27 Ocak 2011 Perşembe

Bir kadın öldü

Telefonu kapattıktan sonra;
Soluksuz kaldım.Evet nefes alamadım..Ölüm çok yakındı.
Yakın ve kaçınılmaz bir gerçekti ölüm.
Bir kadın öldü.
Onunla ilgili bildiğim en kötü şey;genç yaşta dul kalmış olmasıydı.
Toprakla iç içe olan bu kadın,toprak oldu.
Onunla ilgili hatırladıgım güzel anlardan biri;
9 yaşındaydım sanırım.İlk defa köyümüze gitmiştim.Kızılcık reçeli çok severdim.
Bana reçel yapmıştı...
Köy evlerinin pencereleri dışında iki kanat vardı,bu kanatlar dışarı dogru açılan ahşap malzemedendi.Bir gün o pencere kanatlarını açıp,bana seslendi.
Ve kızılçık reçeli sürülmüş, bir dilim köy ekmeğini bana uzattı.
Köy hayatı,doğal yaşam,babaannemin ilgisi ve kızılcık reçeli güzeldi.
Güzellikler gitgide uzaklaşıyor işte..Gidiyorlar..
Hafızamdan silinmeyecek olsalarda,kayboluyorlar.
Artık beni sadece ağlatıyorlar.
Bir kadın öldü...Kurtulur gibi öldü.Pişmanlıkları tokat gibi,yüzümüze vurarak gitti.
Kiminin canı yandı,kimi hissetmedi.Zaten önemsizdi,çünkü ölüm çok yakındı.
Mekanı cennet olsun.

23 Ocak 2011 Pazar

Depresyon


Bugün evden çıkmadım,
Telefona bakmadım,
Çok yedim, çok ağladım,
Arandım bir sigara daha.
Saçlarımı taradım,
Dudağımı boyadım,
Giydim giydim çıkardım;
Beğenmedim, güzel olmadım.

Depresyondayım,
Unutuldum,
Aldatıldım.
Sevgilimden ayrıldım,
Çok yalnızım.

Kimseye kızamadım,
Kimseye küsemedim.
Sonunda kendime küstüm,
Sonunda hayata.
Düşündüm banka soymayı,
Uluorta soyunmayı,
Hayatımdaki herkesi vurmayı
Affedin,
Depresyondayım.

Depresyondayım,
Unutuldum,
Aldatıldım.
Sevgilimden ayrıldım,
Çok yalnızım.

Timsah.com
İzleyin:

Bilirsin...


Bilirsin işte;
Aşık olmak, dokunmak gibidir
Gökyüzünde dolaşan bir meleğin
Bembeyaz tenine.
Aptallıkla, delilik arasına sıkışmış
Dağ gibi bir cesaretle.
Bir gün o tenin, kızıl kana
Boyanacağını bile bile


Bilirsin işte;
Aşık olmak, tanrılaşmak gibidir
İki candan bir nefes üfleyerek
Bir başka can yaratmak.
Şefkat ile şehvet arasına
Yerleşmiş bir duygu ile.
Bir gün o şefkatin, şehvet tarafından
Öldürüleceğini bile bile.

Bilirsin işte;
İhanet, tanrıyı incitmek gibidir
Nasıl kırıldığının farkına varmadan
Umursamaz bir tavırla aheste,
Karşıdan karşıya geçmeye çalışırken
Şu dünya dedikleri, kalabalık caddede


Bilirsin işte;
Aşk bundan böyle
Gözünden düştü bütün şiirlerin
Otel odalarında intihar etmiş
Baba cesetler
Ceplerinde birkaç aile fotoğrafı ile
Bulunduğundan beri.


Dedde//

21 Ocak 2011 Cuma

Hadi..

Baba öl,ve itinayla yazılmış bir vasiyet mektubu bırak bana..
Çuvallar dolusu umut bırak, yarım kalmayacak olan hayaller.. Bir kaç parça gülücük.
Pembe panjurlu sevda yuvaları. Baharlar bırak bana baba, kuşlar. Özgürlük bırak. Biraz uyku,biraz da Güneş baba.
Çocukluğumu bırak bana baba, şekerlemeler, tekerlemeler...
Baba öl ve beni bırak... bana..
Sevişmeden seven sevgililer,küfür kokmayan gerçekler...

20 Ocak 2011 Perşembe

Artık sevmeyeceğim,bütün kabahat .....

Syn.Sevgi pıtırcıkları,
Dediklerinizi yaptım,yeniden denedim sevmeyi.Hayat devam ediyor ya hani,kelebekler falan filan..
Yok hepsi yalan!Yok işte sevdikçe değerimi yitirdim.Ne onurum kaldı ne gururum.
Mutlu olabilirim yinede diye attıgım her adımda,kendimi melankolik gecelerde buldum.Kayboldum kadehlerde.
Yüzüne bakmayacagım,hayatım boyunca tanımak istemeyeceğim insanlarla karşı karşıya getirdi beni,canımı yaktı!Güçsüz anıma denk geldiler işte!Yoksa bilirdim 'hadi ordan'demeyide.
Ben bu değilim..ben bu değilim...Bir daha sevmeyeceğim.
Çünkü aşk, gücümü alıyor benden,eziliyorum,dağılıyorum.
Başkalarıyla karşılaşınca iki kişilik oyunda,mızıkçı ilan ediliyorum.
Ama haksızmıyım anne? demek istiyorum,'onlar başlattı ama bu iki kişilik bir oyundu'
Eğlenemedik,gülemedik,yeni şeyler keşfedemedik,aşkı yaşayamadık..
Demek ki ne yapıyoruz?Artık sevmiyoruz nırırınırını...

17 Ocak 2011 Pazartesi

Bana birşey olur


Çok küçüktüm hatırlar mısın?Beni uyutmaya çalıştıgında sana sarılıp,cadılardan çok korktugumu söylemiştim.Sende, 'Ben varken sana hiçbir şey olmaz' demiştin.
'Peki sen onlardan güçlü müsün' diye sormuştum sana.
'Evet,güçlüyüm tabi bak kaslara'demiştin.
Çocuk aklımla ; gücünü hesaplayıp, 'evet bana birşey olmaz,babam yanımda' deyip uykuya dalmıştım.
Şimdi ki aklımla;cadılardan değil ama insanlardan,yalanlarından,bu mücadeleden çok korkuyorum ve 'evet bana birşey olur,oluyorda!'Çünkü sen yoksun,kaslarında yok,gücünde..Olsanda farketmez artık,fazla büyütmüşüm seni gözümde.
Şimdi öyle dalamıyorum uykuya..

Sessizlik

Her gece beni ziyaret eden o yaratık işte!Duruyor öyle.İsmi gibi tıpkı sessiz,sedasız..İşkence ediyor.Sessizlik,esir alıyor beni.Ne uyutuyor,ne de konuşuyor benimle.Öylece dur diyor.Duruyorum.Gözyaşlarıma karışmıyor sadece..Ne gözyaşımı siliyor,ne avutuyor beni.Öylece kendi halime bırakıp,ne halim varsa görmemi istiyor.Görüyorum!Hiçliği..sensizliği..boşlukları hayatımdaki.
Halim bu benim!İşte ne halim varsa görüyorum şimdi..
Çok birşey de farketmiyor hani.

Bir gün

Bir gün ben de gideceğim sessizce
Gölgesine bile küskün duran bir kovboy gibi
Sıyrılıp giderken günbatımına, kaktüslerin arasından
İşte, anlayacaksın beni o zaman, anlaşılacağım
Ve, o kaktüsler kadar sessiz olacak beni uğurlaman.
Bu yaşanılanlar ki, simsiyah ciltli, tozlu bir roman.


Dedde

12 Ocak 2011 Çarşamba

Sami'nin mızıkası..


Bu bir hikaye kitabının adı..
İlkokulda,ilk defa okumaya başladıgım hikaye.
Tabii konusu neydi tam hatırlamıyorum ama afacan bir Sami vardı ve onun hikaye serisiydi.Babası ona mızıka hediye etmişti.
İlk defa okumayı söküyor,heceleyerek okumaya çalışıyordum.Ertesi gün,okulda öğretmenim bu hikayeyi okutacaktı çünkü.
Annemin işi başından aşkındı ve bana sadece ilk sayfasını hecelemem için yardım etti.Pekte yardım ettiğini söyleyemem.
Henüz okul önlüğümü bile çıkarmamış,yemek bile yemeden heyecanla bu hikayeyi okumaya başlamıştım.Tüm ödevlerimide okuldan gelir gelmez yapardım.Evdekilere sesli şekilde kitabımı okumaya çalıştım,ama tabii sıkıldılar.
Ertesi gün okulda,ilk tahtaya kalkan ben oldum.
Ve artık okuyordum!Biraz heyecandan şaşırmam dışında hiç bir sorun yoktu.
Hikaye kitabının,ilk konusu 3 sayfaydı.Okudum!
Bittiğinde canım ögretmenim;'Alkışlayın arkadaşınızı' dedi.
Tüm sınıf beni alkışladı.Hayatımda ilk aldıgım alkış, ve en değerli takdirdi.Çok mutluydum..
İşte gece yarısı,yine geçmişe döndüm.
Bu anı şimdi sadece içimi acıtıyor.O küçük kızı özlüyorum.Dantelli yakalık,mavi önlük,okul çantası,kokulu silgiler..Herşeyden habersiz,heyecanla ödevlerini yetiştiren o kızı özlüyorum.Sami'nin mızıkası hikayesini tekrar okumak istiyorum.Takdir edilmemi bekleyemem,komik olur ama özlüyorum.
Yılların nasıl hızla geçtiğini,herşeyin nasıl değiştiğini, bu anımı hatırlayınca daha iyi anladım.Korkunç bir hızla kirleniyor,yıpranıyor o küçük kız..
Sami'nin mızıkası gibi güzel bir hikaye okumayacak bir daha.

İyi geceler


Uyumak üzereydi,
Televizyonu kapadı.Bir dizi sahnesindeki 'iyi geceler,Allah rahatlık versin kızım' sözüydü en son söylenen.
Nasılda denk gelmişti.Üzerine alındı,bir babanın kızına iyi geceler dileğini.
Kendine söylenmiş gibi..
Gülümsedi.
Delirmemişti hayır,
Sadece yalnızdı.
'İyi geceler,Allah rahatlık versin kızım'..

10 Ocak 2011 Pazartesi

Yine pasta yapalım mı?


Yine pasta yapalım mı?
Bu defa çilekli olsun, bu mevsimde bulmak zor gerçi..Tamam!Çikolatalı yapalım bu defa.Kalan kremayı kafandan aşagı boşaltayım,sende burnuma sür..Gülelim.
Offf ne güldük diyelim ve etrafı temizlemeye başlayalım.Sen kremalı omzumdan öp!Gülelim.
Bulaşıkları birlikte mi yıkıyoruz?O zaman sana önlük giydiricem kaçış yok:)
Bol köpükle bakalım!Köpüklü suda baloncuk yapıp,üfleyelim.Gülelim.
Bir yandan şarkılarımız çalsın radyoda.Bağıra bağıra eşlik edelim bizde şarkılara.
Gülelim...
Pastamızın üzerinde ne yazmalı bu defa?Geçen yaptıgımızda, misafirler için hoşgeldin yazmıştık.Ama bize özel olmamıştı tabii.Şimdi bize özel birşey yazalım mı?
Evett dur bakalım ben yazıyorum ; 'H A Y A L E T S E V G İ L İ M'
İşte harika oldu..
Nerdesin?

9 Ocak 2011 Pazar

Kendine iyi bak deme..


Bakamıyorum ben kendime!
Her ayrılık,beni değiştiriyor.Buruşturuyor biraz,evet çirkinleşiyorum.
Gülümseyemiyorum işte..Her uyandıgım güne şükredemiyorum.
Yalnızlık canımı yakıyor,çığlık atıyorum.Rahatsız olacaklar benden!
Çünkü ben bile kendimi şikayet ediyorum,aynalara.
Nereye baksam bir hatıra!Kendine iyi bak diyorsun hala!
Bakamıyorum kendime bakamıyorum!
Nasıl geçiyor günler anlamıyorum..Başım dönüyor yatagımı bulana dek.
Uyandıgımda gözlerimi tavana dikip,ağlıyorum yalnızlıgıma yine!
Umutsuz oluyorum işte!Işık sızmasın diye içeriye,perdeleri sımsıkı kapatıyorum.
Görmek istemiyorum sabahı!
Kendime sarılıyorum,en sevdiklerime sarılıyorum.Ama ses seda yok kimselerden,ben yalnız kalıyorum!
Günde tek öğüne düştüğüm halde,akşam yemekleri bogazımda düğümleniyor,bir sigara yakıyorum.Ağlıyorum işte aglıyorum!
Hayır delirmiyorum! Neler gördüm, kimler öldü,kimler gitti..Dayanabildim.Ayrılıga delirmiyorum.Ama hak etmediğim bu yalnızlık,gençliğimi kemirip duruyor.
Kurtulamıyorum.
Kendime iyi bakamıyorum.
Kendine iyi bak deme!

6 Ocak 2011 Perşembe

Hazırla bahanelerini,beni gerçeklerle yüzleştirme!


Gitmeyi kafana koyduysan eğer ,
ve artık hiçbir şekilde heyecanlandıramıyorsam seni ,
haber vermeden git ..
birşey söylemek zorunda değilsin .
Bırak merak edeyim ..
bırak yollara düşüp seni arayayım ..
Bulamayınca kadehlere sarılayım ,
ağlayayım ..
Ama yeterki duymayayım artık ,
beni gördüğünde ellerinin terlemediğini ,
dizlerinin titremediğini ..


Gerçek herzaman en iyisi değildir ..
ve ben her gerçeği kaldıracak kadar güçlü değilim !

Bakma öyle göründüğüme ,
konu sen olunca en zayıf en aciz halime bürünüyorum ..
Seni kaybetmekten deli gibi korkuyorum..

Bıktıysan benden ve topladıysan eşyalarını ,
ben görmeden git .
Gizlice ve sessizce ..
Gidişin bir yıkım yaratmasın bende .
Tanık olmayayım ;
geldiğimde göreyim gitmiş olduğunu ..


Gözümün içine baka baka ,
'Hoşçakal ..' demeni istemiyorum .
Yüzyüze bir veda bana göre değil .
kaç istersen bir hırsız gibi ..
'Uzun bir tatil' de birdaha geri dönme ..
Bir not bile bırakma ..
senden sonra onu okumak bile ağır gelir bana .


Gitmek istiyorsan eğer sakın ağırdan alma ..
Hemen git .
Beni oyalayıp biraz daha alıştırma kendine .
Kesin olsun gidişin dönüşlerinden arınmış olsun .
Bana senden geriye hiçbirşey kalmasın .
Hiç yaşamamışsın hiç benim olmamışsın gibi ..


Anılarla başederim ben ,
merak etme ..
ama ;
sen gideceksen ,
hazırla bahanelerini ..

beni gerçeklerle yüzleştirme !

5 Ocak 2011 Çarşamba

gitmek ve kalmak arasında

Gidince mi yenilenir hayallerim?
Kalırsam yeni umutlar edinir miyim?
Hadi yollarla tanıştım diyelim,
Nereye kadar kendimden kaçabilirim?
Anıları bir kenara fırlatıp,
Öylece bırakıp gittim diyelim,
Onlar beni bırakıp gitmediyse,
Boş değilmi kaçıp gitme sığınağım,
Ne kadar hızlansada adımlarım,
Mutlaka bir yerlere çarparım,
Boşuna bu çırpınışlarım.



f.t.
04-2009

3 Ocak 2011 Pazartesi

En çok kalbimi katledin,her zaman yaptığınız gibi.
Paramparça edin,merhamet bilmeyin.
Aranızda pay edin başaracaksınız.
Zorlayın,doyacaksınız,az kaldı öleceğim.
Tanrıya da söyleyin, ölmeden önce herkesin belasını versin.
Anne sen hemen ölme,söyleyeceklerim var;
Beni öldürecekmiş gibi bakıyor geceleri karanlığn ardından
İçimdeki garip duygular,şairleri bıçaklıyorlar.
Anne beni dinle, bu gece herkes ölsün..

1 Ocak 2011 Cumartesi

Kısa mesaj

Sen konuş,
Anlattıklarımı beğenmiyorsun,
Kan emicisin sen,
Hep egolarını doyuruyorsun..
Evet!
Ben mutsuzum,
Ne kadar insansam,
O kadar ağlıyorum...

F.T.