26 Ağustos 2010 Perşembe

Biz, binde bir karsımıza çıkan dostluk, arkadaşlık fırsatlarını ne yapıyoruz?


Biz, binde bir karsımıza çıkan dostluk, arkadaşlık fırsatlarını ne yapıyoruz?


Akşamüstünün bir saatinde yorgun gövdemizi yaslayıp mırıl mırıl konuşabileceğimiz, omzumuza dolanan bir kolun, başımızı yaslayabileceğimiz bir omuzun, belimizi kavrayan bir elin, uzun yollara dayanıklı aşkların sahibi karsımıza çıktığında tanıyabiliyor muyuz onu, değerini biliyor, biricikliğini,benzersizliğini anlayabiliyor muyuz?

Karsımıza zamansız çıkmış insanları yolumuzun dışına sürerken bir gün geri dönüp onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz?

Hayat her zaman cömert davranmaz bize, tersine çoğu kez zalimdir, her zaman ayni fırsatları sunmaz,toyluk zamanlarını ödetir.

Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların, savurganca harcadığımız askların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün.

Bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz, ya da olanlar olması gerekenler değildir.
Yıldızların bizim için parladığını göremeyen gözlerimiz, gün gelir hayatımızdan kayan yıldızların gömüldüğü maziye kilitlenir.
Kedilerin özel bir anını yakalamak gibidir kendi hayatımızdaki olağanüstü anları ve olağanüstü kişileri yakalamak.

Bazılarının gelecekte sandıkları "bir gün" geçmişte kalmıştır.

"Nasıl olsa ileride bir gün tekrar karşıma çıkar" dediğiniz kişi tam da o gün bu zalim şehri terk etmiştir, boş yere bu sokaklarda aranırsınız..
Birlikte olduğunuz, tanıdığınız insanların, dostlarınızın, arkadaşlarınızın değerini ne kadar biliyorsunuz, ne kadar farkındasınız,hiç düşündünüz mü?

Murathan Mungan

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ben ders aldım funda uzaklaşma lütfen en azından aynı mesafede kal