28 Ekim 2012 Pazar

Gösteriş budalası insanlardan, gösterişli laflardan, gösterişin kendisinden nefret ederim. yalakalardan, yalakaca edilmiş laflardan ve davranışlardan da nefret ederim. gerçeği, içtenliği, dürüstlüğü çok severim. ve dostoyevski'nin dediği gibi gerçeğin her şeyin üstünde, zavallı egolarımızın bile üstünde tutulmasını isterim. arkadaşlığın karşılıklı, açık sözlü, yalansız olanı ve içten olanı için canımı veririm. arkadaşlık hassaslık ve incelik isteyen bir iştir; hiçbir şekilde kabalığa, alaycılığa, özensizliğe gelmez!

Yeraltı, 2012
Morlar var,
Yüzümde,odada, heryerde..
Kırıklar var,
İçimde,senin geçtiğin yerde..

Hani çoktan gitmiş olmasan,
Durdurabilirim gibi,
Çoktan gitmiş olmasam,
Baba evi diye bir yer var,
Teslim olup, dizlerimin üstünde,
Gözyaşlarımı bırakmak,
Hıçkırıklar içinde..

Bir çift el dokunuyor bana,
Damarımı bulup saplıyor iğneyi,
Soğuk hissiz bir çift el,
Ve bir serum şişesi..
Ötesi yok,hiçbir yerde,
Asla merhamet yok.
Asla sevgi yok..
Asla senin gözlerinden yok.

Sarılmak,sarmak istiyorum,
Hiç tanımadıgım her hangi birini,
Buna ihtiyacım var,
Ama bir sigara yakıyorum,
İçimden sen geçiyorsun.

23 Ekim 2012 Salı

bazen öyle üzülürsün ki..üzülmek kelimesinin yerine koyabilecek daha afilli cümleler ararsın..öyle üzülürsün ki,o bir kaç saat içinde hani her türlü doğal afet var dünyanın sonu geldi deseler ,aldırmazsın..algılayamazsın.susarsın ve baktıgın herşey üzerine gelir,bulundugun yer zindan ve her bir ses işkencedir sanki..
herşeyi unutursun,neye üzüldüğünü bile..hafızan oynar seninle,donar kalırsın.
ölüme karşı bir merak uyanır içinde,
uyursun.
acı çeke çeke,diri diri yanar gibi,
bişey gibi,
söylenemeyen..

14 Ekim 2012 Pazar

gelip geçici olduğunu bile bile,yıkayıp yüzünü belki demen
seni hiçleştirip yok ediyordu,
aptallığın cabası..

F.T.
çaresizlik anasonla yıkanır bazı gecelerde..umut kaçtığında evden,haylaz bir ergen gibi..
F.T.