25 Mart 2012 Pazar

Öptüm..

Daima frenlenirseniz, durmayı seçersiniz,
Çocukken mutsuzsanız bir an önce büyümeyi,
Ölmeden büyümeyi ve gününü göstermeyi...
Çığlığınızı duyuramıyorsanız,
Susmayı tercih edersiniz.
Susarsınız avaz avaz.
Kendimden biliyorum,
Artık şarkılar söylemezsiniz,
Rahatsız etmezsiniz kimseyi çirkin cırtlak sesinizle..
Dans etmezsiniz eskisi gibi,
Yeterince yorgun,
Yeterince büyük,
Yeterince boksunuzdur artık!
Gençliğiniz genç gibi geçmediyse,
Yaşlanmayı seçersiniz,
Yaşlanıp bir kenara çekilmeyi.
Heyecanlarınızı bastırıp,
Hayallerinizi unutup,
Ne eskisi kadar kahkaha atar,
Ne de olup olmadık yerde ağlarsınız.
Ama,
artık kendiniz olmazsınız.
Başkasına bürünmüş bastırılmış ruhlara,
Benden anason kokulu öpücükler..




22 Mart 2012 Perşembe

sabaha kadar odada volta attığım birçok gece var, iki büklüm, iki elimle midemi tutarak 'siktir, siktir, siktir...' diye söylenerek...

10 Mart 2012 Cumartesi

Suçluyuz biz..

Her zaman gittiğimiz o balıkçıda, iki lafın belini kırdıgımız,anasonun dibine vurdugumuz o restauranta hırsızlık yaptık..
Unutmayacağını biliyorum.
Ben etrafı kontrol ettim 'hadi al artık' dedim,kimse bize bakmıyordu.
Sende duvarda asılı, deniz yıldızı dekorunu çaldın.Bir ucunu da kopardın panikten..
O an beceriksizsin dedim ama bir ucunun kopmuş olması senin eserindi.Ve ben senin tüm eserlerine,gülümseyerek baktım.Fakat şimdi korkuyorum 'beni ağlatacaklar'..
Çok çırpınacağım,karnım agrıyacak,gözlerim kan çanağına dönecek..Sen gidersen..
Senin varlıgını bilmezsem,hissedemezsem dostlugunu,her an ulaşabilecekmiş gibi olamazsam..Bir ucu duvarda asılı kalan deniz yıldızı gibi olurum,bir tarafım eksik kalır.
Ve ben o deniz yıldızı kadar şanslı olamam, ona ben bakıyorum seni hatırlayarak.Bana kimse öyle bakmaz,bakamaz.
İşte ben seni bu yüzden sevdim,biz hırsızdık çaldıklarımız ise sadece güzel anılar..
Güzel anılar biriktirmek ve gülebilmek için yaptıklarımız,başkalarına komik ve önemsiz gelir biliyoruz ama s*kimizde değil.
Biz farklıyız..
Biz deniz yıldızı hırsızları,
Biz imkansız kod adlı zararsız bir örgütüz.
Ne demir atan,ne de denize açılabilen kararsız bir gemiyiz.
Havanın kararmasını hiç istemeyen,ama annesi çağıran kendini oyuna kaptırmış çocuklar gibiyiz..
Fakat;
Biliyorum,sonum bu deniz yıldızı gibi olacak; bir ucu kopuk...
Çünkü bu suçun cezası en çok bana kesilecek.Hiç çekinmeden,pişmanlık duymadan diyeceğim ki; 'ben yaptım'..(çıtırın)

4 Mart 2012 Pazar

İkna kabiliyeti ve satış şeysi

Prenses olmak gibi hayallerim benimde vardı bir zamanlar,
Çok özel olmak,çok sevilmek,çok önemli olmak..
Büyüdükçe öyle aptal şeyler hayal etmeyi bıraktım.
Halbuki bende istemezdim ;elinde hesap makinesi ,kulagında telefonla tüm gün yırtınan tüccar kadın olmak..
Ne rakamlar,ne ticaret beni ilgilendirmiyordu mesela..Güzel şiirler yazar,beceremesemde boktan resimler çizerdim.Çocuklugumda çakma bir mikrofon alıp elime,şarkılar söylerdim.İp atlamayı,hoplayıp zıplamayı biraz erken bıraktım.İçimde kalmış olmalı ki 'koca kadın sokakta top mu oynar' dedirtiyorum şimdi birilerine..
Hiç birşey kolay olmadı,sizin gibi.
Hep birşeyler satmak zorundaydım,hep kazanmak zorunda,hep ayakta durmak zorunda,güçlü görünmek zorunda!
Satmak zorunda oldugum içinde bir sürü sikindirik insanla görüşüp,birkaçını ikna etmem gerekti hep!
Hiç öyle salla başını,aç kıçını al maaşını durumum olmadı.
Bir sürü arızayla ugraşırken,bastım sigarayı boşverdim benden hızla uzaklaşan hayallerimi..
Halbuki ben dağ evi hayal ederdim mis gibi reyhan kokuları arasında, akarsuları severdim buz gibi sularında parmak uçlarımda yürümeyi..Akdeniz severdim ben,akşamları bağıra bağıra şarkılar söylemeyi,çılgınlık severdim ben,doğayı severken dört duvar arasında tütün kokusu ve saçma sapan telefon görüşmeleri arasında buldum kendimi..
'Şikayet etme bulamazsın sonra'dedikleri içinde hep şükrettim.Nasılsa yaşıyordum,nasılsa benden kötüleri vardı,nasılsa..nasılsa..Hep güçlü görünüp, 'güçlü kadın' sıfatıylada ödüllendirdim kendimi aklımca.
Aklıma sıçayım,başa dönsem acaba nerden başlarım?Neyi değiştirebilirim ki?
Hiç..Tanıdıgım onca gereksiz ve kusmuktan değersiz insanla tanışmazdım en azından,mecbur kalmadıkça.
Ama başka birşey değiştiremezdim,yaşam bana bunları sundu(elime verdi).
Artık hiç hayal kurmuyorum,sanırım bende ki ikna kabiliyeti onlarıda satmış olmalı..
Bir gün daha büyüklerini satın alırım belki,buruş buruş olur ve tadını çıkarırım.
Yarın birşeyler satmam gerek,bu yüzden uyumalıyım.
Ha son olarak, kabiliyetime sıçayım yok öyle bişi..