29 Ekim 2011 Cumartesi

'mış' gibi yapmakta çogu zaman yakıtıdır umutsuz çabaların üstelik ucuzdur da...
bir de içilen birşeydir yatıştırıcı,omuzlardan beklenmez.

yüksek yüksek tepelerden

Anlatmak çok güç;
Buradan baktığımda
Komik görünüyorsunuz canlılar,
İtişip kakışmaya ne luzum
Hepinize aşk var hepinize şarap
Haksızlık yapmayın birbirinize
Bakın hepinize yeter bu kadar acı
Sırayı bozmayın...



24 Ekim 2011 Pazartesi

Seni kıskandırıp,uykunu kaçıracak,tadımızı bozacak birşey yapmadım..yapamam.
Haklıymış eskiler! onları yeterince sevmemişim.
Benim kaybetmekten korktugum sadece sensin!
Belki büyümüşsündür demiştin..
Büyüdüğümden emin değilim,
Sevgim kadar!


17 Ekim 2011 Pazartesi

Bana bağımlı olma.Ben uyuşturucu değilim, ben en sevdiğin yemek de değilim.Ama bana bağlı ol.Özgürlük hakkın varken, bağımsız olabilmek avuçlarında duruyorken, sırf beni sevdiğin için bağlı ol.

16 Ekim 2011 Pazar

Islaklık

Kasvet dolu bir gün..
Tam altmış beş saattir evden hiç çıkmadım.
Artık duşta ağlıyorum.
Hem beden hem ruh temizliği gibi..
Suyun bedenime çarpışını izliyorum öylece,
Delirmiş olmak değil mesele,
Bunu zaten biliyorduk.
Özleyeceğimi düşündüm,
Bir daha suyu bedenimde hissedememek..
Yani ölmek,
Ne garip olurdu.
Ölümden korkmak değil,
Korkunun faydası yok.

11 Ekim 2011 Salı

Bir ihtimal

ya yalansa...işte bu ihtimal tutunduğum o tek dalı kırarsa ;ağacı kökünden söker,umut bahçemi ateşe veririm..sevgi kelebeklerini kovarım,aşk çiçeklerini arseniğe boğarım su yerine..topraktan bir yatak yaparım kendime de,yıldızların altında uyurum diri diri!kim bilir üzerimi örtersin belki...
Funda

9 Ekim 2011 Pazar

Biraz daha..

En acılı ölümleri diliyorum tanrıdan , içtiğim sigaraları söndürürken tenimde , ellerinin değdiği yerlerde.Biraz daha batırıyorum yıldızları kalbime , biraz daha canım yansın diye , biraz daha öleyim diye.


Batuhan Dedde // Cehennem Tiradı

4 Ekim 2011 Salı

Hoş(t)çakal

Bana tercih ettiklerin seni darmadağın ettiğinde
omzum olmayacak ; ağladığın ..
Sana söyledğim son sözde içten içe haykırmıştım aslında
'Hoşçakal' demiştim
'Hoşt çakal' demek de zor değilken...
Hoş kal, ben loş bir odanın ortasında seni yazarken
Sen git olduğunca uzağa, o çok istediklerin senden bıkarken..

2 Ekim 2011 Pazar

Beyaz olmasın şal

İçe kapanık demişlerdi çocukluguma,
Çünkü sevmezdim boş konuşmaları.
Kötülükleri sundular kadınlığıma..
Zaten beyaz da sevmezdim,
Pekala mor da giyinebilirdi gereksiz düğün günlerinde.
Panjur olmak zorunda da değildi evlerde,
Ve ben pembe bir canavar hayal ettim,
İntikamımı alıp,
Yerden yere vuran üç beş adamı..
Stabil olmayı bende istemiştim.
Olmadı..
Kırmızı bir ruj yeterliydi,
Tetiklemeye içimdeki yaramazı,
Ve ben o tetiği çekmeye hep hazırdım..
Şeytan dolduramadı.
Ama şarkılar söyledi,
Ritmine kapıldım,
Alkış tutup,anason kokladım,
Hayallerime ulu orta sızdım,çıplaktım..
Bazı geceler..
Birçok geceler..
Ne farkeder.
Lütfen şimdi bir yuvam olsun,
Anason koksun,
Al işte sana beyaz!
Yaprak sarma bilmem ama,
Tütün sarar,
Kurarım çilingiri ortaya..
Radyoda 'Müzeyyen abla',
Sağlığımıza,şerefimize veya hiçbirşeye!
Vur kadehi,
Çakır keyf gülüşlerimi,
Sarıp sarmala...
Duymuyor musun?
Hayır ya lütfen bir babam olsun!
İçimdeki yaramazı sustursun..
Sanki soğudu biraz hava,
Şimdi bir şal lazım bana..
Beyaz olmasın.